Eğitim hem insanlığın hem de dünyanın geleceği açısından çok önemlidir. Nasıl ki insanın geleceği aldığı eğitimle şekilleniyorsa, insanın yarattığı toplumun geleceği de kişiye verilen eğitimin niteliğiyle şekillenir. Kısacası iyi bir eğitim önce bireyi, sonra dünyayı değiştirir. Yüzyıllardır eğitim her ülkede var olan en önemli sorundur. Ve bundan çıkaracağımız en güzel ders, bir millet için en büyük zenginliğin ne yer altı, ne de dünyevi zenginlik değil, iyi yetişmiş insan kaynağı olduğudur. Gelişen teknoloji ve artan dünya nüfusuyla birlikte eğitim sistemindeki sorunlar değişmekte ve buna bağlı olarak eğitim sistemi de değişmektedir. Bu yazımızda eğitimdeki güncel zorluklara değineceğiz.
Öğrencilerin ruh sağlığı
Okul, çocuk ve gençlerin duygusal ve davranışsal zorluklarla başa çıkabilmeleri ve buna uygun becerileri geliştirebilmeleri için en uygun ortamlardan biridir. Çocuk ve gençlerde giderek artan psikososyal sorunlar önemli bir halk sağlığı sorunu haline gelmiştir.
Öğrenciler arasında ruh sağlığı sorunları giderek yaygınlaşıyor. Amerikan Kolej Sağlık Derneği'nin 2018 bahar raporunda, üniversite öğrencilerinin yaklaşık üçte ikisi önceki yıl "aşırı kaygı" yaşadıklarını bildirdi. Öğrencilerin neredeyse %57'si ortalama bir insandan daha stresli olduklarını söyledi.
Aslında günümüzde bu sayılar giderek artıyor. 2019 yılı sonunda Kovid-19 salgını nedeniyle eğitim sektörü de etkilendi. Eğitime uzun süre ara verildi. Yüz yüze eğitim başladığında birçok öğrenci panik atak ve kaygı atağı geçirdi. Bu dönemde öğrencilerin fiziksel olarak yapmak zorunda oldukları deney gibi görevleri yapamadılar. Bu durum VR teknolojisinin popülaritesini artırdı. Artık çoğu okulda öğrenciler laboratuvarda fiziksel olarak bulunmadan VR teknolojisiyle uzaktan deneyler yapabiliyor. Pandemi sürecinde öğrenciler okula gidemezken VR teknolojisiyle online eğitime devam edebildi.
Sınıf mevcutları
Geleneksel deneyime göre daha küçük kurslar öğrencinin öğrenmesi için daha iyidir. Öğretmenler bazen sınıfın büyüklüğünün, verebilecekleri eğitimin kalitesi üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu savunurlar. Ancak sınıf sayılarının düşürülmesi, yeni dersliklerin inşasının yanı sıra ilave öğretmen alımını da zorunlu kılmaktadır.
Kalabalık sınıf, öğrencilerin birebir yapması gereken görevleri yapmasını engelleyen bir faktördür. Öte yandan gelişen teknolojiyle birlikte müfredattaki deneyler öğrenci sayısına bakılmaksızın VR Teknolojisi ile yapılabilmektedir. Bu sayede birçok öğrenci aynı anda kendi deneyini yapabilecektir. Bu sayede her öğrenci derslerde daha aktif hale gelir.
Ayrıca sınıfların kalabalık olması öğrencilerin derse olan ilgi ve dikkatlerini azaltmaktadır. Ancak VR teknolojisiyle yapılan sanal deneyler öğrencinin her adımı kendisinin yapmasına olanak tanır. Sanal laboratuvarda öğrenci, laboratuvara girerken önlük ve eldiven giymesinden, deneydeki verileri gerçek hayatta olduğu gibi saklamaya kadar deney adımlarını gerçekleştirebilir. Böylece öğrenci gerçek hayatta deneyimleyemeyeceği tüm deneyleri VR ile yapabilmektedir.
Sonuç olarak eğitim, küresel anlamda yaşanan sorunlardan ve artan nüfustan en çok etkilenen sektörlerin başında gelmektedir. Ancak gelişen teknolojinin eğitim sistemi üzerinde büyük etkisi bulunmaktadır. Bunun en güzel örneği günümüzde birçok okul ve üniversitede derslerin VR teknolojisi kullanılarak işlenmesidir. VR teknolojisi sayesinde öğrenciler geleneksel eğitime göre daha verimli ve aktif bir şekilde eğitildi. Ayrıca pandemi döneminde de online eğitimlerine ara vermeden devam ettiler.
VRLab Academy'deki tüm deneylere göz atın ve öğretme gücünüzü bizimle geliştirin .
Referanslar:
- Wu, H. K., Lee, S. W. Y., Chang, H. Y., & Liang, J. C. (2013). Eğitimde artırılmış gerçekliğin mevcut durumu, fırsatları ve zorlukları. Bilgisayarlar ve eğitim, 62, 41-49.
- Sjøberg, S. (2002). Bilim ve teknoloji eğitimi: Güncel zorluklar ve olası çözümler. Fen ve teknoloji eğitimindeki yenilikler, 8, 296-307.
- Velev, D., & Zlateva, P. (2017). Eğitim ve öğretimde sanal gerçeklik zorlukları. Uluslararası Öğrenme ve Öğretme Dergisi, 3(1), 33-37.